Laurel Brunner, Bilime Dayalı Hedefler Girişimi’nin işletmelerin kendi iklim değişikliği projelerini geliştirmelerine nasıl yardımcı olmayı amaçladığını paylaşıyor. Şu anda SBTi modelini kullanan 4000’den fazla işletme var. Laurel, kuruluşun bu işletmelerin Sera Gazı emisyonlarını azaltmalarına nasıl yardımcı olabileceğini açıklıyor.

Başka bir hafta, başka bir akıllı iklim değişikliği azaltım çabası. Bilime Dayalı Hedefler girişimi (SBTi), kamu sektöründen ziyade özel sektörü hedef alıyor. Kuruluş, şirketlerin iddialı iklim eylem projeleri geliştirmelerine yardımcı olmak istiyor. Dünya çapında 4000’den fazla şirket SBTi modeliyle çalışıyor.

SBTi, aynı anda hem zorlayıcı hem de ulaşılabilir hedefler belirlemekle ilgilidir. Bu şekilde şirketler, ticari faaliyetlerinin günlük yaşayabilirliğini aşırı riske atmadan çevresel etkilerini azaltma yönünde ilerleyebilirler.

SBTi, en son iklim bilimini kullanarak grafik sektörü de dahil olmak üzere her tür işletmenin Sera Gazı (GHG) emisyonlarını azaltmasına yardımcı olabilir. Model, Paris Anlaşması’nın 2º C’den daha az gezegen sıcaklığı artışı ve ideal olarak sanayi öncesi seviyelerin 1,5º C’nin altında olması hedefine ulaşmayı amaçlamaktadır. ‘Bilime dayalı’ hedeflerle kastedilen budur, bu nedenle teoride iklim etki projelerinin sonuçlarında sürekli bir iyileştirme süreci olacaktır.

Beş aşamalı süreç taahhüt ile başlar. SBTi çevrimiçi gösterge tablosu ile çalışan bir kuruluş, net sıfır emisyon hedefini teyit eden bir taahhüt mektubu sunar. Şirketler daha sonra SBTi’ye hedeflerini sunmak için birkaç yıla sahiptir. İkinci aşama, SBTi’nin kapsamlı çevrimiçi kaynaklarını kullanarak genel veya sektöre özel hedefler geliştirmektir. Hedef belirleme süreci biraz ürkütücü görünebilir ve bu, öğle yemeği saatinizde vızıldayarak geçmek isteyeceğiniz bir şey değildir. SBTi, başlangıç rehberi ve Hedef Belirleme aracından KOBİ Hedef Doğrulama Uygulaması Kontrol Listesine kadar yardımcı olacak pek çok araç sunmaktadır. Sadece tüm süreç için zaman ve kaynak ayırmaya hazır olun

Üçüncü ve dördüncü aşamalar, şirketin hedeflerinin SBTi için çalışan danışmanlar tarafından onaylanmak üzere kabul edildiğinin bildirilmesi ve teslim sürecidir. Son aşama ise taahhütte bulunan şirketin hedefe ulaşma yolunda kaydettiği ilerlemeyi yıllık olarak raporladığı açıklama sürecidir. Raporlama yıllık raporlar aracılığıyla yapılabilir veya biraz daha sağlam bir şey için şirketler ‘kar amacı gütmeyen bir hayır kurumu’ olan CDP’den ilerleme verilerini denetlemesini ve paylaşmasını isteyebilir.

Kötü haber ise tüm bunların çok karmaşık olması. Taahhütleri tanımlamak ve yerine getirmek zaman ve para gerektirir. Ayrıca uzmanlık ve adanmışlık gerektirir ki bu da dikkati işin diğer yönlerine yöneltebilir. Bu durum, çok sayıda çalışanı ve bölümü olan ve işletme içinde hedefler ve bunlara ulaşma süreçleri üzerinde çalışacak bir ekip görevlendirebilecek kapsama sahip şirketler için uygundur. Ancak küçük ve orta ölçekli şirketler için bu durum pek de geçerli değildir. Baskı endüstrisinin büyük bölümünü oluşturan 250’den az çalışanı olan işletmeler SBTi ile çok fazla yol almakta zorlanabilir. Bununla birlikte, kesinlikle bir göz atmaya değer.

Kaynak bilgisi: Bu makale, baskının çevre üzerindeki olumlu etkileri konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan bir sektör girişimi olan Verdigris Projesi tarafından hazırlanmıştır. Bu haftalık yorum, baskı şirketlerinin çevre standartlarını ve çevre dostu iş yönetiminin karlılıklarını artırmaya nasıl yardımcı olabileceğini güncel tutmalarına yardımcı olmaktadır. Verdigris aşağıdaki şirketler tarafından desteklenmektedir: Agfa Graphics, EFI, Fespa, Fujifilm, HP, Kodak, Miraclon, RicohSplashPR, Unity Publishing ve Xeikon.